Tiroiditler

Tiroiditler

Tiroidit Nedir?

Tiroidit tiroid bezinin iltihabı ile karekterize bir grup hastalığı tanımlamaktadır. Bu hastalıklara zaman zaman tiroidin fonksiyonel bozuklukları eşlik edebilir.

Tiroiditler değişik şekillerde sınıflanabilmektedir. Tiroiditler başlangıç-bitiş süresine göre ve etkene göre 3 ana başlık altında toplanabilir.

Akut (Ani Başlayan) Tiroiditler

Akut Süpüratif Tiroidit 

Nadir görülen bir durumdur. Etken genellikle bakteriler, bazen de mantarlardır. Tiroid bezinin çok iyi kanlanması, bezdeki yüksek iyot konsantrasyonu, sağlam kapsülü, çevre dokuları saran kılıflar yardımı ile çevreden iyi sınırlanmış olması nedeni ile bakterilerin tiroide ulaşması ve yerleşerek iltihaba neden olması zordur. Ağız ve boğaz çevresinde iltihaba neden olabilen bakteriler kan yoluyla tiroide ulaşıp akut süpüratif tiroidite neden olabilirler. Mikroplar tiroide yerleşince iltihabın gelişimi irinleşme ve abse oluşumu şeklindedir.

Hastalarda klinik bulgular; ani başlayan kulak ve çeneye vuran boğaz ağrısı, boyun ön tarafında kızarıklık, ateş ve titremedir. Elle muaynede kızarıklık olan bölgenin altında ağrılı şişlik ele gelebilir. 

Tanıda tiroid ultrasonografisi yardımcı olabilir. İnce iğne aspirasyon biyopsisi ile elde edilen örnekten mikroskopta bakterilerin olup olmadığı değerlendirilir, kültür yapılır.

Tedavide en etkili seçenek damar veya kas içine uygulanan antibiyotik tedavisidir. Tiroitte abse varsa kalın iğne ile boşaltılabilir, yeterli olmazsa cerrahi olarak boşaltılmalıdır. Buraya infeksiyona neden olan kaynak belli ise tedavi edilmesi tekrarlamaların önlenmesi açısından önemlidir. Tekrarlamalarda tiroidin çıkarılmasına yönelik girişimler de gündeme gelebilir.

Radyasyon Tiroiditi 

Hipertiroidi –tiroidin fonksiyonel olarak fazla çalışması- (Graves hastalığı) tedavisi için uygulanan radyoaktif iyot tedavisinden 5-10 gün sonra tiroitte ağrı, duyarlılık ile kendini göstren tablodur. Radyasyon etkisi ile olan iltihabı etkiye bağlı tiroid folikül hücrelerinde hasarlanma olur. Ağrı hafif olup 1 haftada kendiliğinden kaybolur. Genellikle tiroid hücrelerinin hasarına bağlı dolaşıma fazla tiroid hormon katılmasına bağlı geçici bir hipertiroidi bulguları tabloya eşlik eder.

Travmaya Bağlı Tiroidit 

Tiroid muaynesi sırasında tiroidin sert ve güçlü bir şekilde ellenmesi, tiroid biyopsisi, emniyet kemeri sıkıştırmasına bağlı tiroidit gelişebilir. Tiroid bezinde ağrı ve duyarlılık, hücrelerin hasarlanmasına bağlı dolaşıma çıkan fazla tiroid hormonlarına bağlı geçici hipertiroidi bulguları olabilir. Tedavi gerektirmez ve kendiliğinden iyileşir.

Subakut (Kısa-Orta Süreli) Tiroiditler

Subakut Ağrılı Tiroidit 

De Quervain tiroiditi, granülamatöz tiroidit, noninfeksiyöz tiroidit, viral tiroidit gibi isimlerle de tanımlanmaktadır. Sıklıkla 20-50 yaş arasında ve kadınlarda daha sık olarak görülür. Virusler tarafından oluştuğuna inanılmaktadır. Hastaların çoğunda yeni geçirilmiş bir üst solunum yolu infeksiyonu öyküsü vardır.

Klinik olarak boyunda tioid bezi üzerinde ağrı, halsizlik, ateş şikayetleri vardır. Kas ağrıları, iştahsızlık, kilo kaybı görülebilir.  Ağrı şiddetli, sürekli olup, çeneye, kulağa yayılabilir. Hastalık genellikle 3 veya 4 evreli bir seyir gösterir ve çoğunlukla 8-16 haftada kendiliğinden iyileşir. İlk evrede tiroid hücrelerinin hasarına bağlı tiroid homonlarının  fazla kana geçmesi sonucunda sinirlilik, titreme, çarpıntı, sıcağa tahammülsüzlük gibi tirotoksikoz –kan dolaşımına karışan fazla tiroid hormonlarının etkisi sonucu ortaya çıkan bulgular (hipertiroidi –tiroitte fazla hormon üretilip, salgılanması sonucu oluşur- bulguları gibi)- bulguları ortaya çıkar. Hastanın bu şikayetleri şiddetli ise tedavi için beta-bloker grubu ilaçlar verilmelidir. Gerçek bir hipertiroidi –tiroidin fazla hormon üretip salgılaması- tablosu olmadığından hormon üretimini azaltan tiramazol, propisil gibi antitiroid ilaçların tedavide yeri yoktur. Bu devrede TSH düzeyi düşük, tiroid hormonları –T3 ve T4- yüksektir. Bu tablo yavaş yavaş geçer ve tiroid hormonları normale döner. Bundan sonra tiroid hücreleri tam düzelmediği için tiroitte hormon üretimi azdır ve kana az oranda tiroid hormonu verilir. Bu devrede güçsüzlük, iştahsızlık, üşüme, az terleme, kabızlık, yüzde göz kapaklarında ödem, saç dökülmesi gibi hipotiroidi –tiroidin hormonal fonksiyonunun az olması- bulguları ortaya çıkar. Bu dönemde TSH yüksektir, tiroid hormonları –T3 veya T4- normal veya düşük olabilir. Bu devrede klinik bulguları belirginse hastaya tiroid hormonu verilmesi gerekebilir. Bu devrede hücreler kendini toparlayarak yavaş yavaş normal fonksiyon görmeye başlar ve TSH, tiroid hormonları -T3 ve T4- normale döner.

Hastalığın alevli döneminde kan sedimantasyonu genelde 100 mm/saat’in üzerindedir. Tiroglobulin düzeyi yüksektir. Tiroid antikorları –anti tiroid peroksidaz (antiTPO) ve antitiroglobulin- genelde negatiftir.

Tiroid Sintigrafisi: Tiroidin iyodu yakalamasındaki bozukluktan dolayı sintigrafide iyot tutulumu düşüktür.

Tiroid Ultrasonografisi: Tutulan tiroid alanları hipoekoik -diğer tiroid alanları ve çevre kaslara göre açık renkte görülmesi- görülür.

Tedavi: Hastaların çoğunda aspirin ve nonsteroid antienflamatuar ilaçlar ağrıyı kontrol altına almada yeterli olup, ilk tedavi seçenekleridir. Ancak iltihabın -inflamasyonun- şiddetli olduğu durumlarda kortikosteroid –kortizon- grubu ilaçlar gerekebilir.

Subakut Ağrısız Tiroidit 

Subakut lenfositik tiroidit, ağrısız tiroidit, sessiz tiroidit, ağrısız tiroiditli tirotoksikoz, postpartum –doğum sonrası- tiroidit gibi isimlerle de anılmaktadır. Bu hastalık bir kişide herhangi bir dönemde veya doğum sonrası dönemde olmak üzere iki şekilde kendini gösterir. Postpartum tiroidit doğumdan 3-6 ay sonra gelişir.

Bu hastalığın otoimmun –kişinin kendi savunma sistemlerinin kendi tiroid dokusuna karşa antikor (savunma proteini) oluşturması ile ani başlayan iltihab (inflamasyon)  ile tiroid folikül hücrelerinde harabiyet, tiroglobulin yıkımı olmaktadır. Klinik gidiş ağrı olmaması dışında subakut ağrılı tiroidit gibidir. Tipik olarak hastalar sinirlilik, kilo kaybı, aşırı terleme, sıcağa tahammülsüzlük gibi tirotoksikoz –kana karışan fazla miktardaki tiroid hormonlarına bağlı ortaya çıkan bulgular- bulguları ile başvurur. Şikayetler genelde hafif düzeydedir. Hasta bilgilendirilip şikayetlerinin geçici olduğuna ikna edilmesi ile rahatlatılabilir. Hastanın bu şikayetleri şiddetli ise tedavi için beta-bloker grubu ilaçlar verilebilir.  Bu devrede TSH düzeyi düşük, tiroid hormonları –T3 ve T4- yüksektir. Bu bulgular 2-4 haftada geçer. Bu devreyi tiroid hücreleri tam normale dönmediğinden yeterli tiroid hormon üretilememesine bağlı  gelişen ve 1-4 ay arası bir süre devam eden hipotiroidi –az tiroid hormone üretilmesine bağlı gelişen bulgular- devresi izler. Bu dönemde TSH yüksektir, tiroid hormonları –T3 veya T4- normal veya düşük olabilir. Bu devrede tiroid hormonu vermek gerekebilir. Hastaların % 95’i düzelir, % 5 kadarı kalıcı olabilir. Tablo ağır olduğunda kortikosteroid -kortizon- tedavisi uygulanabilir. Kalıcı hipotiroidi gelişimi açısından hastalar takip edilmelidirler.

Muaynede tiroid bezi ağrısız, büyümüş, hafif sert, yüzeyi hafif düzensiz olabilir.

Sedimantasyon hızı nadiren 50 mm/saat’in üzerine çıkar. Çoğu kez bu hastalarda tiroid antikorları –anti tiroid peroksidaz (antiTPO) ve antitiroglobulin- pozitiftir.

Tiroid Sintigrafisi: Tiroidin iyodu yakalamasındaki bozukluktan dolayı sintigrafide iyot tutulumu düşüktür.

Kronik –Uzun Süreli- Tiroiditler

Hashimoto Tiroiditi (Otoimmun Lenfositik Tiroidit)

Otoimmun bir hastalıktır. Hastanın kendi savunma hücrelerinin tiroide karşı antikor (savunma protein) oluşturması ile gelişir.  Bu antikorlardan anti-TPO hastaların % 95’inde, antitiroglobulin antikor hastaların % 60’ında, daha azında da anti-TSH reseptör antikor (TSH-RAb) pozitif bulunur.  Kadınlarda erkeklere göre 10 kat daha fazla görülmekte olup, 30-60 yaş arası yaygındır.

Klinik bulguları spesifik değildir. Genelde rutin bir muaynede tiroitte ağrısız büyüme fark edilir. Hastalar çoğunlukla boyunda gerginlik hissi ile doktora başvururlar. Hastaların % 75’inde tiroid fonksiyonu normaldir. Yaklaşık % 20’si güçsüzlük, iştahsızlık, üşüme, az terleme, kabızlık, yüzde göz kapaklarında ödem, saç dökülmesi gibi hipotiroidi –tiroidin az hormon üretmesi- bulguları ile başvurur. Hastaların yaklaşık % 5’inde ise oluşan antikorların tiroidi uyarmasına bağlı, tiroidin fazla çalışıp hormon üretmesi sonucu hipertiroidi bulguları olur. Buna Hashitoksikozis denir.

Tiroidin fonksiyonel durumuna göre tiroid hormon düzeyleri farklılık gösterebilir. Tiroid hormon düzeylerine göre tedavi gerekip gerekmediğine karar verilir. Yukarıda belirtildiği gibi tiroid antikorları yüksektir.

Tiroid Sintigrafisi: Tanıda genelde yarar sağlamaz. İyot tutulumu düşük, normal ya da yüksek olabilir.

Tiroid Ultrasonografisi: Tiroid ultrasonografide nodüler yapıda görülebilir. Bu nodüllerin Hashimoto hastalığında oluşan yalancı nodül ile gerçek tiroid nodülü ayrımının yapılması önemlidir. Gerçek nodül olan hastalarda nodülün değerlendirilmesinde ince iğne aspirasyon biyopsisi yapılması gerekir.

Riedel Tiroiditi

Çok nadir görülür, nedeni tam olarak bilinmemektedir. Tiroitteki kronik iltihaba bağlı tiroit serttir. Bu iltihap tiroit etrafındaki dokulara yayılıp bu dokuları da tutarak, tiroidin çevreye yapışmasına neden olabilir. Hastalarda birkaç hafta ile birkaç yıl arasında değişen bir zamanda ağrısız ön boyun şişliği hikayesi vardır.  Hastanın oluşan şikayetleri genelde bu şişliğin basısına bağlı nefes darlığı, yutma güçlüğü, ses kısıklığı şeklindedir.

Muaynede tiroit çok sert ve ağrısızdır. Klinik olarak anaplastik tiroid kanseri ile karışabilir. Tiroitten tanı için ince iğne aspirasyon biyopsisi yapılabilir. Fakat tiroit çok sert olduğu için biyopsinin yetersiz olma olasılığı yüksektir. Bu durumda açık biyopsi yapmak gerekebilir.

Tiroid fonksiyonları genelde normaldir. Bazı hastalarda hipotiroidi –tiroidin az hormon üretmesi- olabilir. Bu durumda tiroid hormon tedavisi verilebilir. Tedavide kortikosteroidler –kortizon tedavisi- bazı olgularda rahatlama sağlayabilir. Bası bulguları ilerleyici ve ciddi ise bası bulgularını rahatlatmak için cerrahi girişim uygulanabilir. 

 

E-Bülten’ e kayıt olarak en yeni haberler, duyurular ve güncellemelerden ilk siz haberdar olabilirsiniz...